Evet, arkadaşlar diyelim bir kızın numarasını aldınız ve mesaj atacaksınız. Eğer kızda iyi bir etki bırakmışsanız “naber” bile işe yarar. O yüzden ben ilk mesaj taktikleri vermeyeceğim çünkü kız iyiyim senden naber dedikten sonrasını getiremiyorsan, taktik versem ne olacak üçüncü mesajda yine yapamazsınız. Bunun için kitaplarımız var, mesajlaşmanın tüm sırları için kitaplarımızdan yararlanabilirsiniz. Fakat bu yazı da sizlere mesajlaşma konusunda farklı bakış açıları katacak.

Girişi naber ile yapsanız da olur dedim ama yapmayın. İlk mesaj biraz enerjili ve cevap verilmeye uygun olsun. Kız konuşmak istiyorsa zaten cevap atacaktır.

Cevaplarınız, karşı tarafa pas vermeli. Yani iyiyim sen nasılsın dedi. Sende iyiyim bende dedin. Eeee konu bitti. Kız şimdi ne yazsın sana İyim, aklıma geldi dün söylediğin grup var ya… Yani kızın konuşmasını sağlayacak mesajlar. Mesela iyiyim sen nasılsın dedi, iyiyim o gün üstünde şu şu vardı galiba şunu şunu çok seviyorsun dersin, o bir şey der oradan konu açılır alır istediğin yere götürürsün. İşin sırrı kızı konuşturabilmekte, cevabı evet ya da hayır olan soruları azaltın, yeri geldiğinde sorarsınız ama bu konuşmanın başlarında değil kesinlikle.

Bir kızla mesajlaşmaya başlayınca, bu kız sevgilinde olabilir, bir süre sonra görev gibi mesajlaşmalar başlıyor. Mesela her gün günaydın mesajı atıyorsunuz birbirinize. Her aksam beş saat mesajlaşma falan. Sonra bir buluşuyorsun konuşacak bir şey kalmamış. Oysa mesajlaşmalar rastgele olmalı. Bir düzeni olmamalı, o zaman güzedir. Mesela bir akşam iki saat mesajlaştınız. Yarın iki-üç mesaj atıp kapatın konuyu. Bir başka gün günaydın mesajı ve iki üç mesaj daha yazarsınız. Bazı günler hiç mesajlaşmayın kural mı yani bu. Bu mesajlaşma olayını genelde kadınlar sevdiğinden hep daha fazlasını isterler. Bir gün beş saat konuşmuşsan, ikinci gün altı saat konuşmanı beklerler. Yapmayın. Çünkü iki hafta sonra sıkılacaktır. Kadınlara her istediği verilmez çünkü hep daha fazlasını isterler ve en sonunda sıkılırlar. Artık verecek bir şeyin kalmamıştır.

Son mesajı her zaman kadın atsın. Gerçi böyle şeyler söylemek istemiyorum. Bu seferde illa son mesajı kıza attıracağım diye türlü türlü şeyler yapıp doğallığı kaybetme durumu oluyor. Her şey doğal olmalı. Baktınız sohbet bitiyor, yani sıkıcılaşıyor, son mesajı da kadın atmış. Tamam kapat telefonu, yat, veya işine dön, veya mesajı beğenip bırak, önemli değil. Sadece kasıntı olma, iz bırakan adam ol. Kasıntı adamlar iz bırakamaz, unutma! Doğallığı yakala. Ne yapacağını bil ve bunu doğal bir şekile getir.

Mesajda asla tartışmayın. Baktın konu oraya gidiyor ara tartış. Ama mesajda sakın yapmayın. Çünkü mesajda tartışmak kadına düşünmesi için zaman verir, ve seni kafasında tartışmanın kötü adamı olarak ilan etmesi için vakit kazanır. Mesajlarda tartışma, ara tartış, anlık olarak fikirlerini söyle ki sana damga yapıştırıp hikayenin kötü adam rolüne sokamasın.

En önemlisi bu. İyi mesajlaşmanın sırrı ciddiye almamaktır. Alt tarafı kısa cümlecikler gönderilen bir olay. Aha mesaj zamanı gibi ergence algılarsan meseleyi süper bir adamda olsan mesajlaşamazsın. Bu yüzden mesajlaşma konusunu beyninde hayatın içiyle birleştir. Yani ne demek istiyorum, sen bir hayat yaşıyorsun değil mi Ayağa kalkıp yürüdüğünde adım atmak nasıl hayatın içinden bir parçaysa, telefonu eline alıp mesaj atmakta senin için öyle olsun! Ciddiye alma, çünkü ciddiye alırsan karşıya enerjini yansıtamazsın, karşıya yansıttığın tek şey ruhsuz ve kasıntı bir adam olur. Kesinlikle böyle olmanı istemem. Bunu da dediğim şekilde, beyninde mesajlaşma olayını basitleştirerek elde edeceksin.
 

 

 

Hoşgeldiniz sevgili Psikoloji Men okurları

Bugünki blog yazımızda kıskançlık konusuna kısa bir şekilde değineceğiz. Ürünlerimizde detaylı olarak değindiğimiz için blog kısmında çok fazla detaya girmiyoruz, fakat yine de size farklı bakış açıları katacak güzel bir yazı olacağına inanıyoruz.

Öncelikle, kimi kıskanırız? Cevap basit değil mi, kıskandıracak hareketler yapan bir kızı kıskanırız.

Eğer sevgiliniz varsa ve sürekli sizi kıskandırmaya maruz bırakıyorsa, yani sürekli sizin kıskanacağınız hareketler yapıyorsa, kendinize sormanız gereken çok başka bir şey var demektir:

"Beni sürekli kıskandırmaya çalışan bir kızla, neden sevgiliyim?"

İnsanların karakterleri vardır ve bu karakterlere göre değer görürler. Yani bu yazıyı okuyan sen, sokağa çıkıp dilenebilir misin? Cebinde 5 kuruş para olmasa bile böyle bir şey yapmıyorsun değil mi?

Fakat dilenciler karakter olarak çok ekside oldukları için, insanlardan da dilenci muamelesi görürler. Şimdi bunu neden anlattım?

Aynı şekilde kızların karakterlerine göre de hak ettikleri bir değer vardır.

Eğer sevgiliniz sürekli sizi kıskandırıyorsa, ve bu kıskançlıklar gerçek kıskançlığı getirecek şeylerse (Sürekli başka erkeklerle takılması, sizden habersiz mekanlara gitmesi ve sorduğunuzda tepki göstermesi vs..) yanlış kızla ciddi ilişki içerisindesiniz demektir.

Ne yapmalısınız? Böyle bir kız ilişki materiyeli olamayacağı için ayrılıp doğru kızlarla ciddi ilişki kurmanız hayrınıza olur.

Fakat eğer kıskandığınız konular kısa giyinmesi gibi, zararsız konularsa elbette bu gibi sebeplerden dolayı ilişkinizi bitirmemelisiniz. Böyle durumlarda ne yapmanız gerektiğini makalelerimizde öğretiyoruz. 

Unutmayın, SADECE GERÇEK bir kıskançlık ayrılık gerektirir.

Kıskançlık konusunda ve diğer tüm sosyal konularda bilgi edinmek için ürünlerimizden faydalanabilirsiniz.